Pages

Özgür Sansür!



Bulunduğumuz zaman diliminin bir gereği hatta ve hatta bir bağımlılığı olan sosyal medya mecralarına dilediğimiz zaman, dilediğimiz koşullarda erişim sağlayabilmekteyiz. Gerek desktop gerek mobil olarak dolaşım halindeyken sosyal mecralara olan bağlılığımızı gün içerisinde bilgi edinmek adına kullanmaktayız. Çok fazla kullanıcı ve bir o kadar fazla görüşü bünyesinde barındıran bu mecralarda insanlar istedikleri gibi ifade özgürlüklerini kullanabilmektedir. Kuvvetle muhtemel bu ifade özgürlüklerini kullanırken kendi duygu doyumlarıyla beraber aynı görüşe sahip olan ve olmayan diğer kullanıcılarla etkileşim haline girmektedirler. Kimi zaman bir yazı kimi zaman bir fotoğraf ile kendi düşüncelerini yada fikirlerini yansıtan diğer ögeleri kullanarak sosyal medya üzerindeki varlıklarını sürdürmektedirler. İnsanların böylesine alışılagelmiş ve özgürce, dilediklerini yapabildikleri bir platformda ne yazık ki devlet müdahaleleri de söz konusu olmaktadır. Devlet, denetim ve gözetim adı altında bir takım kendi çıkarları veya menfaatleri doğrultusunda milyonlarca insanın bulunduğu sosyal medya platformuna rahat bir şekilde değneğini değdirebilmektedir. Aslında tam anlamıyla devlet gücünün bu platform üzerindeki etkisi gözümüze çarpmaktadır. Bu gücünü platformlar üzerinde erişimde hız sınırı(yavaşlatma) ya da direkt olarak platforma erişim engeli getirtilerek uygulayabilmektedir. Bunun adı ise sansürdür. Erişim yavaşlığı ise sansürün ızdıraplı hali gibi düşünülebilir. Erişim var fakat tak diye hemen dahil olabildiğin ortama 40-50 saniye gibi bir süre ile bağlantı sağlamaya çalıştığında insanlar/kullanıcılar için çekilmez bir hale gelebilmektedir. Haliyle insanlar sıkça kullandıkları sosyal medyaya erişim konusunda bir aksaklık gördüklerinde, geçmiş tecrübelerine dayanarak kendilerini bir yerlerde bir şeyler olduğu düşüncesine itmektedirler.


Türkiye’deki internet kullanıcıları 4 Kasım 2016 gece saatleri itibariyle birçok internet sitesine ve sosyal platformlara erişim sağlayamıyor. Erişim sağlanamayan platformlar arasında Facebook, Twitter, YouTube, Instagram, WhatsApp gibi birçok popüler platform bulunuyor. Sosyal ağların yasaklanması veya erişimin kısıtlanması ile ilgili olarak herhangi resmi bir açıklama yapılmış değil. Yani daha önce de birçok kez uygulanan erişim kısıtlama işlemlerinin bu kez hangi gerekçe ile uygulandığı henüz bilinmiyor. Kullanıcılar Facebook, Twitter, YouTube, Instagram, WhatsApp gibi popüler sosyal ağlara girmek istediğinde doğrudan bir hata ile karşılaşmıyor. Ancak bant genişliğinin daraltılması sonucu internetin girilemeyecek düzeyde yavaşlatıldığı görülüyor. Bu da daha önce birçok kez uygulanan internet kısıtlama işleminin tekrar uygulandığını gösteriyor. Zira VPN, TOR gibi alternatifler ile bu platformlara sorunsuz bir şekilde erişim sağlanabiliyor. Konuyla ilgili olarak Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BTK) veya Türk Telekom, Turkcell gibi İnternet Servis Sağlayıcılar (ISS) tarafından herhangi bir açıklama yapılmadığını belirtmek gerekiyor. Ancak gece saatlerinde HDP’li milletvekillerinin gözaltına alınmasının bu olay ile bağlantılı olduğu tahmin ediliyor.
Alıntı yapılan haber içeriğine bakıldığında, devlet gücünün sosyal medya üzerine tedbir, önlem ya da çıkar adı altında nasıl müdahale olduğunu aşağıda paylaşacağım açıklamada göreceksiniz.
GÜNCELLEME (04.11.2016 / 14:30): Başbakan Binali Yıldırım, sosyal medya platformlarının erişime kapatılmasının, HDP’li milletvekillerine yapılan operasyonlar kapsamında bir güvenlik tedbiri olduğunu açıkladı. Yıldırım, “Güvenlik için uygulamalardır. Bunlar geçici tedbirlerdir. Tehlike bertaraf edildikten sonra her şey normale döner.” dedi.
Başbakan Binali Yıldırım'ın bu erişim kısıtlamasına dair açıklaması bağlamında düşünüldüğü zaman "yapılan operasyonlar kapsamında güvenlik tedbiri olduğu..." yani milyonlarca kullanıcının devlet tarafından mağdur edildiğinin bir tablosunu oluşturmaktadır. Eee biraz daha üzerinde düşünülürse bu ve buna benzer olaylarda sürekli olarak sansür uygulanabileceği fikrini akıllara sabitleneceğini düşünmekteyim. Gel gelelim yapılan bu müdahaleden sonra sosyal platformlar aktif olduğu andan itibaren insanların çılgınlar gibi erişilebilir platformlara erişememenin nedenini araştırmaktadır. Ya da yayımlanan haberler aracılığı ile konu hakkında fikir sahibi olmaktadır. Ve devamında yine bu mecralar aracılığı ile kendi düşüncelerini paylaşmaktadır. Olaydan bir iki saat üç saat sonrası kullanıcılar için fikir beyanı açısından pek fark göstermemektedir. Fakat sansür kurbanı olan o iki üç saatlik zaman dilimini devletin kendi işleri için kullanması ve yapmak istediğini yaptıktan sonra "buyrun sizindir." demesi bu platformların ve sansürün sahibi olduğunun bir göstergesidir.


Kaynak: Haber Resim
Kelime: 575

Zeynel Çakmak

Nevi şahsına münhasır bir insan...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder