Türkiye’deki internet kullanıcıları 4 Kasım 2016 gece saatleri itibariyle birçok internet sitesine ve sosyal platformlara erişim sağlayamıyor. Erişim sağlanamayan platformlar arasında Facebook, Twitter, YouTube, Instagram, WhatsApp gibi birçok popüler platform bulunuyor. Sosyal ağların yasaklanması veya erişimin kısıtlanması ile ilgili olarak herhangi resmi bir açıklama yapılmış değil. Yani daha önce de birçok kez uygulanan erişim kısıtlama işlemlerinin bu kez hangi gerekçe ile uygulandığı henüz bilinmiyor. Kullanıcılar Facebook, Twitter, YouTube, Instagram, WhatsApp gibi popüler sosyal ağlara girmek istediğinde doğrudan bir hata ile karşılaşmıyor. Ancak bant genişliğinin daraltılması sonucu internetin girilemeyecek düzeyde yavaşlatıldığı görülüyor. Bu da daha önce birçok kez uygulanan internet kısıtlama işleminin tekrar uygulandığını gösteriyor. Zira VPN, TOR gibi alternatifler ile bu platformlara sorunsuz bir şekilde erişim sağlanabiliyor. Konuyla ilgili olarak Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BTK) veya Türk Telekom, Turkcell gibi İnternet Servis Sağlayıcılar (ISS) tarafından herhangi bir açıklama yapılmadığını belirtmek gerekiyor. Ancak gece saatlerinde HDP’li milletvekillerinin gözaltına alınmasının bu olay ile bağlantılı olduğu tahmin ediliyor.Alıntı yapılan haber içeriğine bakıldığında, devlet gücünün sosyal medya üzerine tedbir, önlem ya da çıkar adı altında nasıl müdahale olduğunu aşağıda paylaşacağım açıklamada göreceksiniz.
GÜNCELLEME (04.11.2016 / 14:30): Başbakan Binali Yıldırım, sosyal medya platformlarının erişime kapatılmasının, HDP’li milletvekillerine yapılan operasyonlar kapsamında bir güvenlik tedbiri olduğunu açıkladı. Yıldırım, “Güvenlik için uygulamalardır. Bunlar geçici tedbirlerdir. Tehlike bertaraf edildikten sonra her şey normale döner.” dedi.Başbakan Binali Yıldırım'ın bu erişim kısıtlamasına dair açıklaması bağlamında düşünüldüğü zaman "yapılan operasyonlar kapsamında güvenlik tedbiri olduğu..." yani milyonlarca kullanıcının devlet tarafından mağdur edildiğinin bir tablosunu oluşturmaktadır. Eee biraz daha üzerinde düşünülürse bu ve buna benzer olaylarda sürekli olarak sansür uygulanabileceği fikrini akıllara sabitleneceğini düşünmekteyim. Gel gelelim yapılan bu müdahaleden sonra sosyal platformlar aktif olduğu andan itibaren insanların çılgınlar gibi erişilebilir platformlara erişememenin nedenini araştırmaktadır. Ya da yayımlanan haberler aracılığı ile konu hakkında fikir sahibi olmaktadır. Ve devamında yine bu mecralar aracılığı ile kendi düşüncelerini paylaşmaktadır. Olaydan bir iki saat üç saat sonrası kullanıcılar için fikir beyanı açısından pek fark göstermemektedir. Fakat sansür kurbanı olan o iki üç saatlik zaman dilimini devletin kendi işleri için kullanması ve yapmak istediğini yaptıktan sonra "buyrun sizindir." demesi bu platformların ve sansürün sahibi olduğunun bir göstergesidir.
Kaynak: Haber Resim
Kelime: 575
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder